EKONOMİ

Nejdet Bozkurt, “Proje ile endemik Likya salebini koruyarak, neslinin devam etmesini sağlayacağız”

Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü doktora öğrencisi Nejdet Bozkurt, 20 yıldır Türkiye orkideleri üzerine araştırma yürütüyor. Aynı zamanda Ege Üniversitesi ve Akdeniz Koruma Derneği işbirliği ile gerçekleştirilen “Endemik orkide türlerimizden Ophrys lycia’nın in-vitro koşullarda çoğaltılması ve korunması” projesinin de yürütücülüğünü üstleniyor. Proje ile Likya salebinin (Ophrys Lycia) orta vadede canlı olarak doğal koşullarda korunması uzun vadede ise polen ve tohum örnekleri ile Ulusal Gen Bankası’nda saklanması hedefleniyor. 

Proje hakkında bilgi veren Nejdet Bozkurt “Likya salebi türünün koruma yaklaşımı, kontrollü çapraz tozlaşma ile tohum elde edilmesi, tohumların kültüre alınıp çoğaltılması, çoğaltılan bireylerin doğaya adaptasyonu gibi aşamaları içeriyor. Proje, elde edilen tohum ve polenlerin Ulusal Gen Bankası’nda muhafazası gibi yeni ve çok yönlü bir yaklaşım getiriyor. Üç yıl boyunca doğal yaşam ortamında bulunan bitkiler kayıt altına alınarak, aralarından seçili bitkiler yapay olarak tozlaştırılıp tohum elde edildi. Böylece, türe ait en önemli genetik kaynaklardan biri Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi ve Herbaryum Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde oluşturulan mini tohum bankasında koruma altına alındı. Proje tamamlandığında bu tohumlar Ulusal Gen Bankası’na aktarılacak ve gelecekteki bilimsel çalışmalarda ve elde edilen tohumların bir kısmı da Likya salebinin yeniden üretimi için kullanılacak” dedi.

Türün korunması için proje geliştirildi

Botanik bahçesinde laboratuvar koşullarında yürütülen çalışmalarda orkidelerin geleceği için heyecan verici sonuçların olduğunu söyleyen Nejdet Bozkurt, “Özel olarak hazırlanmış besiyerlere ekilen orkide tohumları çimlenmeye başladı. Tohumların 0,1-0,2 mm boyutlarda başlayan yolculuğu 5-6 santimetreye ulaşan bitkiciklere dönüştü. Laboratuvar ortamında üretilen bireyler yavaş yavaş yumru oluşturmaya başladı. Sıradaki adım yumru oluşturan bireylerin önce sera ortamında gelişmesi ve ardından da doğal yaşam ortamlarına adaptasyonu olacak. Proje bütün yönleriyle başarıya ulaşırsa Likya salebinin korunması en üst düzeyde garanti altına alınmış olacak” diye konuştu

      “Dünyada sadece Kaş ilçemizde yayılış gösteriyor”

Likya salebi hakkında bilgi veren Nejdet Bozkurt “Adını Işık ülkesi Likya’dan alan Likya salebinin endemik bir orkide türümüzdür. Ophrys lycia 1980 yılında İsviçreli botanikçi Jany Renz tarafından bir köy mezarlığında keşfedilmiştir. Dünyada sadece Antalya’nın Kaş ilçesinde yayılış gösterir. Likya salebi 40-50 santimetreye kadar boylanabilen çok yıllık bir orkide türüdür. Toprak altında iki yumurtamsı yumrusu bulunur. Büyük ve gösterişli çiçeklere sahiptir. Çanak ve taç yapraklar pembesi, menekşemsi; dudak kısmı kahverengi, kırmızımsıdır. Daha çok badem teraslarında, taşlık ve çalılık arazilerde yayılış gösterir. Çiçeklenme dönemi Mart sonu ve Nisan ayıdır” dedi.

“Likya salebinin yayılış alanları bir bir yok oluyor”

Nejdet Bozkurt, “Doğayla iç içe olan lahit mezarları ve antik tiyatroları ile ünlü  ‘Likya Salebi’nin yaşadığı cennet köşesi maalesef turizmin getirdiği yapılaşmaya yenik düştü. Likya salebinin yayılış alanları bir bir yok oluyor, doğadaki birey sayısı artık yüzlerle ifade ediliyor. Yumruları için doğadan toplanması, önemli yaşam alanlarından olan mezarlıklarda ot ilacı kullanımı türün geleceğini tehdit ediyor. Doğadaki sayısı yüzlerle ifade edilen Likya salebinin IUCN koruma kategorisi Kritik / Critically endangered (CR) olarak gösteriliyor. Türkiye’de yaklaşık 200 orkide türü bulunuyor ve bunların büyük bir kısmı yumrulu türler. Yumrulu orkidelere halk arasında salep deniyor. Renkleri, biçimleri ya da yetiştikleri bölgelere göre; arı salebi, dağ salebi, çayır salebi gibi adlarla anılıyorlar” diye konuştu

“Sıcak içecek ve dondurma yapımında kullanılıyor”

İlkçağlardan bu yana orkide yumruları toz haline getirilerek “salep” elde edildiğini vurgulayan Nejdet Bozkurt, “Salep, sıcak içecek ve dondurma yapımında kıvam artırıcı olarak tüketiliyor. Salep ve dondurma yapımında kullanılan etken madde bir polisakkarit olan ‘glucomannan’. Her yıl milyonlarca kök orkide yumrusu bu etken madde için doğadan kaçak olarak sökülüyor. Oysa piyasada uzun yıllardır salep yerine kıvam artırıcı olarak kullanılan başka maddeler var. Salep için orkide yumrularına ihtiyaç yok. Her yıl milyonlarca kök orkidenin doğada yok olmasına neden olan kaçak sökümlerin önü alınamazsa yumrulu orkidelerimizin nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu